IŞKIN (RHEUM RİBES L.)
Doğu Anadolu Bölgesinin sıkça tükettiği bitki çeşidi olan
Işkın (Rheum Ribes L. ) . Bu bitkiye yöre halkı muz gibi soyularak
yenilmesinden dolayı yayla muzu demişlerdir. Bitkinin mevsimi, yaprak sapları
ve gövdesi yıl içinde değişen sıcaklıklara ve yetiştiği yükseltiye göre Nisan,
Mayıs ve Haziranın ilk yarısında tomurcuk dönemini geçmeden toplanıp pazarlara
getirilip satılmaktadır zira geçerse sapları kartlaşarak liflenmekte ve
yenilememektedir.
Geçmiş dönemlerde yöre halkı, Işkın (Rheum ribes L.)
yapraklarını kurutmakta ve sigara kâğıdı olarak kullanmaktaymış. Aynı zamanda
geçmiş dönemlerde Hakkâri’de Işkın (Rheum ribes L.) yaprağından mavi yün boyası
elde edilir ve bazı kilimler bu boya ile boyanırmış.
Bitkinin %90-95 oranı sudur. Bitki üzerinde Ömer MUNZUROGLU
vd. yapmış oldukları araştırmada A,C, E ve selenyum vitaminleri incelenmiş
bunun sonucunda bitkinin rakım düzeyi ne kadar çok yüksek yerde yetişmesi ile o
kadar çok vitamin değerine sahip olduğu bunun nedeninin ise bitkinin kendisini
koruma altına almasıdır. Sonuç olarak bitkinin C vitamini düzeyinin iyi kaynak
olarak sayıldığı selenyum miktarının yeterli düzeyde diğer E ve A vitaminlerini
de ihtiva ettiği bulunmuştur.
Işkın sadece soyulup yenilmemektedir aynı zamanda yöre halkı
pişirerek de tüketmedir bu nedenle içerisinde bulunan C vitaminini koruyabilmek
fazla kayba uğratmadan tüketmek önemlidir. Pişirme esnasında bitkiyi fazla
bekletmemek, kestikten sonra değil öncesinde yıkamak, pişirme suyunu dökmemek
ve çok pişirmemek gereklidir.
Işkın içerisinde bulunan C vitamini ile vücudu enfeksiyonlara karşı dayanıklı, kılcal
kan damarlarının daha kuvvetli, demirin emilimini arttırıcı olmakta antioksidan
özelliği ile de oksijen radikallerine karşı koruyucu etkiler yapmaktadır.
İçerisinde bulunan diğer bileşenler sayesinde de vücutta oksitlenmeyi yani
oksijenin verdiği hasarı önlemektedir.
Işkın; tadı ekşi ve buruktur. Ekşi olmasının nedeni pH
seviyesinin düşüklüğünden kaynaklanma (3.5-4.5) ve buruk olması da içerisinde
ihtiva ettiği tanenlerden kaynaklanmaktadır.
Peki ışkın hangi rahatsızlıklarda kullanılır ? Yapılan
araştırmalar sonucu ışkın bitkisi yörede astım, şeker hastalığı, kabızlık,
ishal, karın ağrısı, gaz giderici, kalp ve damar hastalıkları, böbrek
hastalıkları, yara ve kesik tedavisinde, romatizma, karaciğer hastalıkları,
tansiyon dengeleyici, kolesterolde, kanser tedavisinde, hemoroitte ve guatr da
kullanıldığı tespit edilmiştir.
Halk çalışmaları neticesinde, tüm sayılan bu hastalıklarda
bitkinin kullanım şekli;
Bitkinin üzerine normal su eklenir. Karıştırılarak kaynama
ısısına kadar (kaynatılmaz) ısıtılır ve bu noktada 5 dakika kadar tutulduktan
sonra, sıcakken süzülür. Bu çay da her gün taze hazırlanır. Bu şekilde
demlenerek tüketilir. Yada gövde soyulup
taze olarak yenir.
İshalde halk arasında ışkın kökü kaynatılıp içilmektedir.
İshale iyi gelmesinin nedeni içerisinde bulunan su tutucu özelliğine sahip
tanenlerdir. Ayrıca fazla tüketilmesi de müshil etkisi yapmaktadır.
Şeker hastaları ise kabuklarını soyup tüketmekte veya kök
kısmı kurutulduktan sonra şeker ve tansiyon dengeleyici olarak yöre halkı
tarafından kullanılmaktadır. Prof. Dr. Nikki Jordan Mayh Dail ve Sheffield
Hallam Üniversitesinin araştırmalarına göre; Işkın bitkisi yapraklarında
polifenolu yüksek dozda ihtiva ettiğini ve polifenolun lösemi ve çıbanın önünü
engeller nitelikte olduğunu tespit etmişlerdir. Kök kısmının kanı sulandırıcı
özelliği olduğu da tespitler arasındadır (kalp ve damar hastalıkları).
Yapılan başka bir araştırma sonucunda ise vücutta
hastalıklara yol açan mikroplara karşı antibiyotik etki gösterdiği, mikropların
büyüyüp çoğalmasını önlediği bulunmuştur.
Ülkemizde doğal olarak yetişen bu bitkinin bilinçli bir
şekilde içerisinde bulunan vitamin kayıplarına yol açıcı etkenlerden uzak
durularak (yüksek sıcaklık, fazla pişirme, kestikten sonra bekletme, suyunun
dökülmesi, yanlış yıkama gibi) tüketilmesi faydalı olacaktır.
Sağlıkla kalın ....
Diyetisyen Ayşe
Gürbilek
Yorumlar
Yorum Gönder